Türkiye, Orta Doğu’nun ve Bölgesindeki Ülkelerin Güvenli Limanıdır
Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkan Yardımcısı Doç. Dr. Çağatay Özdemir, Türkiye'nin güvenli liman olduğunu belirterek, "Türkiye, Orta Doğu'nun ve bölgesindeki ülkelerin güvenlik noktasında ilk başvurduğu, diplomatik krizlerde kapısı ilk çalınan, ekonomik problemlerde ilk yardım istediği hami ülke pozisyonunda. Bu durum, Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'ın liderliğinde oluşturduğumuz temel yaklaşımdır." dedi.
Anadolu Ajansının (AA) "Global İletişim Ortağı" olduğu ve Belek Turizm Bölgesi'ndeki NEST Kongre Merkezi'nde gerçekleştirilen Antalya Diplomasi Forumu 2024'te, moderatörlüğünü Kaliforniya Eyalet Üniversitesinden Prof. Dr. Nancy Snow'un yaptığı söyleşiye konuk olan Özdemir, kendisine sorulan soruları yanıtladı.
Özdemir, Türkiye'nin yumuşak güç uygulamalarını konu alan bir kitabının da bulunduğunu hatırlatarak, Türkiye'nin 2000'li yıllardan sonra yumuşak güç uygulamalarını merkeze aldığını ve böylece hem dış politikada hem de diğer alanlardaki politikalarını belirli çerçevelere oturtan bir liderliğe sahip olduğunu vurguladı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın bu noktadaki pozisyonunun ve yumuşak güç uygulamalarına verdiği önemin oldukça kritik olduğunu belirten Özdemir, "Türkiye'nin yumuşak güç uygulamalarını hem yakın coğrafyasında hem de küresel çapta kritik anlarda ortaya koyduğunu görüyoruz." diye konuştu.
Özdemir, yumuşak gücü kamu diplomasisi başta olmak üzere çeşitli kavram setleriyle aktarmaya çalıştıklarını anlatarak, kamu diplomasisinin uluslararası ilişkiler disiplininde önemli yere sahip olduğunu ifade etti.
Türkiye'nin diplomatik temsilcilik sayısı bakımından dünyada üçüncü sırada olduğuna dikkati çeken Özdemir, İletişim Başkanlığının bağlı ve ilişkili kuruluşları olan Anadolu Ajansı, TRT ve Basın İlan Kurumu'nun küresel çapta medya çıktılarını etkileyen bir çerçeveye sahip olduğunu ve bu anlamda yapılan çalışmaları anlattı.
Özdemir, Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı bünyesinde yer alan Dezenformasyonla Mücadele Merkezi vasıtasıyla ulusal ve uluslararası dezenformasyon, bilgi kirliliği ve yalan haberlerle mücadele ettiklerini bildirdi. Özdemir, Türkiye'nin dizi film sektöründe ciddi atılımlar yaptığına işaret ederek, bu bağlamda uluslararası alanda diziler, filmler, yapımlar ortaya koyarak ülkenin cazibe merkezi haline geldiğini vurguladı.
Sağlıklı bir iletişim ekosisteminin tesisi için bu alanda yapılan ulusal ve uluslararası anlaşmaların çok kritik olduğunu bildiren Özdemir, İletişim Başkanlığı olarak ADF'de düzenledikleri "Kurşun Geçirmez Düşler: Gazzeli Çocuk Ressamlar Sergisi"nin hikayesini de anlattı.
"Vahşete ilk dur diyen ülke Türkiye olmuştur"
Türkiye'nin çeşitli krizlerle çevrili bir coğrafyada önemli bir aktör olduğuna vurgu yapan Özdemir, şöyle devam etti:
"Türkiye, Orta Doğu'nun ve bölgesindeki ülkelerin güvenlik noktasında ilk başvurduğu, diplomatik krizlerde kapısı ilk çalınan, ekonomik problemlerde ilk yardım istediği hami ülke pozisyonunda. Bu durum, Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'ın liderliğinde oluşturduğumuz temel yaklaşımdır. Küresel alanda Türkiye krizlerin barışçıl çözümünde ve uluslararası arabuluculuk noktasında etkili rol oynamıştır. Bu noktada Cumhurbaşkanımız Erdoğan, kapıyı çalan kim olursa olsun geri çevirmemiştir. Herkese destek vermiş, yol göstermiştir, muhtaç olan kim varsa yardımcı olmuştur. Türkiye Cumhuriyeti'nin bu güçlü konuma ulaşmasında Cumhurbaşkanımızın liderliği ve motivasyonu vardır."
Orta Doğu'dan Balkanlara kadar bölgesinde yaşanan tüm krizlerde Türkiye'nin hem arabuluculuk noktasında hem insani yardımlarda baş aktör olduğunu vurgulayan Özdemir, Ukrayna-Rusya savaşının yanı sıra Gazze'deki vahşetin durdurulması için Türkiye'nin verdiği mücadeleyi anlattı.
Özdemir, sözlerini şöyle tamamladı:
"Buradaki insani krize, yaşanan vahşete, çocukların ölümüne, ailelerin parçalanmasına insanların yerinden edilmesine ve uygulanan vahşete dur diyen ilk ülke Türkiye olmuştur. Türkiye, yardımlarıyla ve uluslararası alandaki diplomatik girişimleriyle bu haklı davanın takipçisi olmuştur. Cumhurbaşkanımız Erdoğan, bu vahşetin durdurulması için birçok noktada efor sarf etti ve sarf etmeye de devam etmekte. Filistin'de kalıcı barışın sağlanması için elinden geleni yapmakta. Cumhurbaşkanımızın pek çok uluslararası platformda güçlü bir şekilde Gazze'deki vahşete, zulme dur dediğini görüyoruz. Dün Cumhurbaşkanımız vahşetin sona ermesi, barışın sağlanması için Türkiye'nin garantör ülke olarak pozisyon almaya hazır olduğu vurguladı. Türkiye'yi özel kılan Cumhurbaşkanımız Erdoğan'ın bu kalbi gayreti ve inancıdır."